Kuranda el kesmek

Kuran’da el kesmeden ne anlamalıyız?

20 Eylül 2013, 22:51

Kuran’da el kesmeden ne anlamalıyız?

 

Erkek hırsızın ve kadın hırsızın; o ikisinin ellerini, yaptıklarına karşılık kesin. Bu Allah’ın öngördüğü bir caydırma yöntemidir. Allah Güçlüdür, Bilgedir (Maide 5:38)

 

Maide 5:38’de geçen; “erkek ve kadın hırsızın, o ikisinin ellerini kesin” emrinde, el olarak çevirilen kelime (أيد) eyd’dir. Eyd sözcüğü ile ilgili iki ihtimal vardır:

 

1) Bu sözcük (أيَدَ) eyede filinden tekil mastar ve isim olabilir. Tekil olduğu ve eyede fiilinden geldiği kabul edilirse, kuvvet, güç anlamına gelir. Kuran’da bu şekilde kullanımına dair şu örnekler vardır:

 

Sen onların söylediklerine karşı sabret ve Bizim güç (eyd) sahibi kulumuz Davud’u hatırla; çünkü o yönelen biriydi. (Sad 38:17)

 

Güç ve basiret sahibi olan kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da hatırla. (Sad 38:45)

 

Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz genişleticiyiz. (Zariyat 51:47)

 

2) Bu sözcük yed (el) sözcüğünün çoğulu olabilir. Bu durumda sözcük, “eller” anlamını ifade eder. Ancak burada Arapça’daki çoğul kuralını bilmemiz gerekir. Arapçada tekillik, ikilik ve çoğulluk vardır. Eller Türkçede iki ve daha fazla el olarak anlaşılsa bile, Arapça’da üç ve daha fazla el anlaşılır.yed : bir elyedeyn : iki eleydi : eller / üç ve daha fazla elBir insanın ikiden fazla eli olmadığına göre, burada geçen elin mecaz anlamında kullanıldığı ve bunun da “güç / kuvvet” anlamına geldiği kesindir. Burada iki itiraz yapılabilir.

 

I) Kuran’da “yed / el” kelimesi kuvvet/güç anlamında mecaz olarak kullanılmış mıdır?Evet, Kuran’da pek çok yerde “el”, güç/kuvvet anlamında kullanılmıştır. Hatta, kullanılan pek çok yerde mecaz kastedilmiş, çok az yerde gerçek anlamda “el” kullanılmıştır. Yine Maide suresinden iki örnek verelim:

 

Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size ellerini uzatmağa yeltenmişti de onların ellerini sizden çekmişti. Allah’ı dinleyin. İnananlar Allah’a güvensin. (Maide 5:11)

 

Yahudiler “Allah’ın eli bağlı” dediler. Aslında elleri bağlı olanlar kendileri. Halbuki O’nun iki eli de açık olup dilediği gibi harcamakta… (Maide 5:64)

 

Olaya bir de kesmek açısından yaklaşalım: Ayette geçen ve Türkçeye “kesmek” olarak çevrilen kelime, (قطع) -KaTaA’dır. Bu kelime “kesmek” anlamına gelse de, Kuran’da çoğu zaman fiziksel kesmek anlamında kullanılmaz. KaTaA, Kuran’da 18 yerde daha geçmektedir ve 17 yerde mecaz olarak kullanılmıştır. Sadece bir yerde gerçek kesme anlamında kullanılmış olabilir.

 

Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini keserler (Bakara 2:27)inkar edenlerin bir kısmını keser (Al-i İmran 3:137)zulmeden topluluğun ardı böyle kesilir (Enam 6:45)o kimselerin ardını kestik (Araf 7:72)ve kafirlerin arkasını kesiyor (Enfal 8:7)kestikleri (aştıkları) her vadi (Tevbe 9:121)yüzleri geceden bir kesim (gibi) karanlık (Yunus 10:27)gecenin bir kesiminde (Hud 11:81)toprak kesimleri (parçaları) (Rad 13:4)Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini keserler (Rad 13:25)gecenin bir kesiminde (Hicr 15:65)sabaha çıkanların (nesli) kesilecek (Hicr 15:66)göğe uzattığı vesileyi kessin (Hacc 22:15)emri kesmek (Neml 27:32)yolları kesiyor (Ankebut 29:29)(cennet nimetleri) kesilmezler (Vakıa 56:33)Sonra O’ndan vahyi keserdik (Hakka 69:46)

 

Hurma ağacından kestiniz (Haşr 59:5) – Sadece bu ayette KaTaA gerçek kesme anlamında kullanılmış olabilir. Veya ağaçları geçmek, aşmak anlamında da kullanılmış olabilir.

 

Yüz tane yüzücü yüzme yarışı için hazırlanırken, yarış açılışı için düzenlenen törende kurban kesildi. Kesilen kurbanın derisi yüzülürken yüzücülerin yüzleri asıldı.

 

Bakın burada “yüz” kelimesi kaç farklı anlamda kullanıldı, anlamada sorun yaşadınız mı?

 

Bunun gibi “eyd” eşanamlı bir kelimedir.

 

1. anlamı: “Güç” demektir. Ayette “eyd” geçen yere “güç” ibaresini koyun, anlaşılmayan bir nokta yok.

 

2. anlamı: Eller demektir, ayete “eyd” yerine “eller” kelimesini koyun, Arapça’da çoğul 3’ten başladığı için (2 el farklı ifade edilir) bu kelimeyi güç değil de, “eller” olarak anladığınız durumda bile; mecburen mecaz anlarsınız. Çünkü bir insanın 3 tane eli olmaz. Yine anlaşılmayan bir nokta yok.

 

O halde Allah “eşanlamlı” olan bu kelimeyi öyle bir şekilde kullanmıştır ki, hangi anlamı seçerseniz seçin, sonuç değişmemektedir.

 

Bu durumda benim yaptığım yorumlara göre, Kuran’ın “mübin” oluşuna herhangi bir “halel” gelmemektedir.

 

——

 

Gelelim “kesme” olan KaTaA fiiline.

 

Bu fiil kuranda iki şekilde geçer, KaTTaA şeklinde geçince (şeddeli) gerçek kesme anlamında, KaTaA şeklinde geçince fiziksel olmayan kesme şekilde kullanılmıştır (geçtiği 17 yeri de verdik, bakabilirsiniz)

 

Burada da problem yok. KaTaA toplam 19 yerde geçiyor, bunlardan biri bu ayet, diğer 17’sinde fiziksel kesme olmadığı açık, birinde bir ihtimal gerçek kesme olabilir (ki bizce değil) o zaman neden burada “gerçek kesme” olsun ki?

 

O halde Allah, fiziksel kesme ile fiziksel olmayan kesmeyi iki farklı kelime ile ifade etmişken, mecaz kullanan ben mi oluyorum yoksa KaTaA’ya diğer ayetlerde geçmeyen “fiziksel kesme” anlamı yükleyen kişiler mi?

 

Kuran’ı “tedebbür” eden, yani üzerinde kafa yoran herkes yaptığım yorumun (kabul etmese bile) sağlam delilleri olduğunu ve böyle anlaşılmasının çok daha mümkün olduğunu görebilir.

 

Kuran “mübin”dir, ve iddiam şu: Şayet elimizde Rasulullah’ın hırsızlık yapanların elini kestiğine dair rivayetler olmasaydı, bu ayeti okuyan hiç bir (Arapça bilen) insan, bu ayetten gerçek anlamda “el kesme”yi anlamazdı.

 

Son delil ile de konu daha da netlik kazanacaktır. Allah zina edenlerin cezasını sırtlarına hafif bir vuruşla yapılacak 100 vuruş olarak belirlemiştir. İşin ilginci bu cezayı uygularken bizi acıma duygumuzun engellememesini istiyor ve bizi uyarıyor.

 

Nûr 2 :Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüz celde vurunuz. ALLAH’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, onlara olan acıma duygunuz ALLAH’ın yasasını uygulamakta size engel olmamalı. İnananlardan bir grup onların cezalandırılma işlemine tanık olsun.

 

Hırsızların ellerini koparıp atın derken bize bir acıma duygusu gelmeyecek sanırım, bir uyarı yok. Bu ayrıntı hırsızın elini koparıp atmak olarak anlaşılamasının da önünü kesmektedir. Artık bu cezayı bu kadar delile rağmen bir Müslümana yakıştırabilirsek Allah’tan korkmalıyız.